Mecâlis-i Seb'a

Mevlâna Hazretlerinin Sohbeti: 1. Meclis

Mevlâna Hazretlerinin Sohbeti: 1. Meclis
Mevlâna Hazretlerinin Sohbeti: 1. Meclis, Mecâlis-i Seb’a

Hamd, araç gereç olmaksızın âlemi yaratan ve her düşünce, söz, huy ve hâlden haberdar ve her türlü değişken sıfattan münezzeh olan Allah’adır. O (c.c), hüküm ve buyruğuna kimsenin karşı çıkamayacağı sultandır. Ulûhiyetini açık delille ortaya koymuştur. Akıl gözü, doğru düzgün baktığında O’nun birliğine tanıklık eder. O’nun gücü, tüm yaratılmışların güçlerine üstün gelir. İradesi bütün yaratılmışların iradelerinin üstünde olup yaratılmışların lehinde ya da aleyhinde olsa da O’nun (c.c) hükmü uygulanır. Birini destekleyerek çabasını başarıya ulaştırıp durumunu düzeltir ce celâlini görsün diye içindeki şüphe perdesini kaldırırken bir başkasını alçaltılıp şaşkınlık ve cehalete düşürür, onun vaktini heder edeip yaptıklarını boşa çıkarır ve sevgi, kerem ve erdemini ona haram eder.

O, Muhammed’i (s.a.v), selam üzerine olsun, her yanı kuşatan sancağı ve şanlı kılıcıyla insanları yok oluş ve helak bâdiresinden kurtarmak için peygamber olarak göndermiş, nübüvvetinin dolunay gibi toplumla çevrelenmiş güneşini doğurmuş ve kalplere şifa veren ve nur gibi ışıl ışıl olan kitabı O’nun (s.a.v) kalbine indirmiştir. “Ey insan, size Rabbiniz’den bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa gelmiştir (1).” Allah onu hak üzerine göndermiştir. Onlarsa batıl üzeridirler. Tümüyle kördürler; görmezler. Sağırdırlar; duymazlar. Dilsizdirler; konuşamazlar (2). Allah’ı bırakıp da bir şey yaratamayan ve kendileri yaratılmış olanlara mı kulluk ederler (3)? Yalanlayıcılar onu yalanlayarak bahtsızlığa düştüler. Doğrulayıcılarsa onu tasdik ederek bahtiyarlığa eriştiler. Allah’ın selamı ona, soyuna ve ashabına, özellikle de muttaki ve “sıddık” Ebu Bekir’e, pak ve “faruk” Ömer’e, “iki nur sahibi” (zi’n-nûreyn) arınmış Osman’a ve vefâkâr olan “murtaza” Ali’ye ve diğer Muhacir ve Ensâr’a olsun; bol bol selam olsun onlara.
Münâcât

Ey Sultan, ey Padişah!
İhtiras ateşlerimizi söndür rahmetinin suyuyla. Vahdet şarabını tattır müştakların canına. Göönüllerimizin içini ma’rifet nurları ve vahdet sırlarıyla ışıklandırıp aydınlat. Senin rahmetinin geniş ovasına açtığımız umut tuzaklarımızı mutluluk kuşları ve keramet avlarıyla şereflendirip onurlandır. İçleri yanan yolcuların seherdeki ahlarını kabul ve şefkat dileğiyle dinle. O ruhlar topluluğundan ayrılışa yanmaktan aşıkların yüreklerinden her solukta çıkıp feleğin ocağına yükselen dumanları vuslat miskiyle kokulandır. Bekçiler gibi aşk saltanatı damında davul çalan konuşmalarımıza ve söyleyip işittiklerimize “Ecirlerinin karşılığını hesapsız olarak verir (4)” hükmünü sürekli nasip buyur. Sözümüzü halimizin özü kıl. Halimizi sözün burçlarından aşır. Bizi her iki dünyanın aleyhimize olan yönlerinden koru. Düşmanların bizim hakkımızda istediklerini bizden uzak eyle. Dostların -bizim hakkımızda- istediklerinden ve zannettiklerinden bizi daha üstün ve daha iyi kıl; senin lütuf hazinen sonsuzdur, senin engin cömert denizin uçsuz bucaksızdır.

Vaaza o korkutucu müjdeleyici, benzersiz korkutucu, resullerin efendisi, göğün ve yerin ışığı Mustafa’nın, Allah’ın salat ve selamı üzerine olsun, hadislerinden bir hadisle başlayalım. Peygamberlerin en fasih konuşanından, selamların en üstünü ve en yücesi, övgülerin en mükemmeli ona olsun, rivayet edilen en sahih haberler arasında onun şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ümmetimin kesada uğraması, ümmetimin fesada düştüğü zamandır. Ancak ümmetimin fesada düştüğünde sünnetime sarılan müstesna. Onun için yüz bin şehit ecri vardır.” Allah’ın Resulü doğru söylemiştir. İki alemin elçisi, insanlarla cinlerin (sakaleyn) önderi, “Ömrün hakkı için…” (5) özel hitabının ayrıcalığını taşıyan, “Sen olmasaydın (felekleri yaratmazdım)” şereflendirmesiyle şereflendirilen, “Ben Arap ve Acem’in en güzel fasihiyim” (diyen) fasih, “Adem’le kendisinden sonrakiler kıyamet gününde sancağımın altında toplanacaklar ve bunda bir övünç yoktur. Yoksulluk benim övüncümdür.” diyen önder, “Ümmetimin değerini yitirmesi, ümmetim fesada düştüğü zaman olur” buyurmaktadır. Yani benden sonra, ümmetimin İsa ve Musa ümmetine üstünlük sağladığı gibi ümmeti ümmetime üstünlük sağlayacak hiç bir nebi yoktur. Dinimin önceki dinleri geçersiz kıldığı gibi benim dinimi geçersiz kılıp değerden düşürecek hiç bir din yoktur.
Ey Allah’ın Resulü, dediler, senin ümmetin ne yüzden değerden düşecektir?

Buyurdu ki ümmetim fesada başlayınca edinmiş olduğu bu şeref (yok olur), “Takva elbisesi… İşte o daha hayırlıdır (6)” denildiği üzere giydikleri ve iki dünyada parlayan atlas takva hilati (parlaklığını yitirir). İsyankarlık dumanı yükselince o semavi atlas hilati ve o güzel Muhammedi ipek elbiseyi bozup isler içinde bırakır ve değersiz kılar.

Dediler, ey Allah’ın resulü, böyle islenerek revaçtan düşüp isyankarlık dumanı yüzünden değersiz ve kıymetsiz hale gelince “Allah, müminlerden canlarını satın almıştır (7)” müşterisi (onlarla) alışveriş yapmaz, onların işe yaramaz amellerini satın almaz ve “Çünkü ücretlerini tam öder (8)” pahasını biçmez onlara. Azıksız ve kesat içinde kalakalırlar da feryat ederler.

    Aldanış sarayında senin durumun
    Nişabur’lu buz satıcısının durumu gibidir.
    Temmuz’da buz parçasını önüne koymuş (bekler).
    Kimse alıcı çıkmaz, o ise yoksuldur.
    Buz sıcaktan erimeye başlar, adamsa yüreği dertli, iç geçirip durur.
    Ağlayarak şöyle diyordu: Pek bir şeyimiz kalmadı, kimse satın almadı.
    (9)”

Mevlâna Hazretlerinin Sohbeti: 1. Meclis

Mecâlis-i Seb’a
Mevlâna Celâleddin (k.s)



1. Kur’an-ı Kerim, Yunus Sûresi (10), 57. ayet.
2. Kur’an-ı Kerim, Bakara Sûresi (2), 171. ayetten kısmî alıntı.
3. Kur’an-ı Kerim, A’raf Sûresi (7), 191. ayet; Nahl Sûresi (16), 20. ayet ve Furkan Sûresi (25), 3. ayetten kısmî alıntı.
4. Kur’an-ı Kerim, Fâtır Sûresi (35), 30. ayet.
5. Kur’an-ı Kerim, Hicr Sûresi (15), 72. ayet.
6. Kur’an-ı Kerim, A’raf Sûresi (7), 26. ayet.
7. Kur’an-ı Kerim, Tevbe Sûresi (9), 111. ayet.
8. Kur’an-ı Kerim, Fâtır Sûresi (35), 30. ayet
9. Senâî, Hadikatu’l-Hakika, Hazreti Muhammed Rûşen, İntişârât-i Nigâh, Tahran 1377, sayfa 303, 13. beyit.

Bir Yorum Yaz