Divân-ı Kebir

Sustukları Halde Söyleyenler

Sustukları Halde Söyleyenler
Sustukları Halde Söyleyenler

Hazreti Mevlâna Celâleddin –kûddise sirruhû– hal diline ayrı bir önem verirdi. Böyle düşünmesinin sebebi sessiz kalarak sözsüz hal diliyle konuşmanın, ağızla konuşmadan daha önemli ve değerli oluşuna inanmasıdır. Ona göre, susuşta yüzlerce dil, yüzlerce anlatış vardır. Susmak, bal şerbeti içmekten de iyidir. Aşıkların susması daha hoştur, denizinse coşup köpürmesi. Sükut içinde söylenen sözler, aynada görünen şekiller, yüzler gibi daha hoştur, daha güzel görünür.

Hazreti Mevlana’ya (k.s) göre nice susanlar, konuşanlara göre daha güçlü ve etkilidir. “Bülbül doğana niçin sustuğunu sorar. Doğan, ‘Sen bakma sustuğuma, padişah av avlarken (sessizliğime rağmen) tam yüz ere bedelim ben’ der.”

Sükut, hal diliyle konuşmaktır. Bundan dolayı onu, mutlak sessizlik ve mesaj iletmeme olarak görmemek gerekir. “Ey toprak, ne düşünüyorsun? Neden böyle susmadasın? Düşüncelere dalıp gitmişsin dedim. Dedi ki: Susmama bakma, içimde bahçeler var, bağlar var.”


Sustukları Halde Söyleyenler

Divân-ı Kebir
Mevlana Celâleddin (k.s)

Bir Yorum Yaz